15 Mart 2011 Salı

İLKBAHAR BAKIMINI BİTİRDİM

BİR NİSANDAN SONRA ARI SATIŞLARINA BAŞLAYACAĞIM. ARI ALMAK İSTEYENLERE DUYURULUR

Günlüğümü yazmaya başlamadan önce, yaşanmış bir öykü yazacaktım.Yorgun olduğum için öyküyü başka zamana bıraktım.


İlkbahar bakımını bitirdim.
Kıştan çok az arı kaybı ile çıktım.İki ruşet kovan,bir mini kovan bahara çıkamadı.Üç ününde arısı çok azdı.Bir tanesi yağmalandı,ikisi kovanı terk etti.

Bu günkü bakımda bir kovanım da yavru,yumurta,ana göremedim.Kovanı kaybetmemek için başka kovandan kapalı yavrulu,günlük yumurtalı bir çerçeve alıp bu kovana verdim.Gerçekten ana kaybetmişse ana memesi yaparlar.İzlenecek.


Kovanların ortada kalan çerçevelerinde yavru var,bal yok denecek kadar az.Ballı Baba,sağ olsun hemen uyardı."Arılar açlık sınırına dayanmış,acil olarak şurup ver."dedi.


Dün Halil Bey,Enver Bey gelmişti.Yavrulu çerçevelerde bal kalmadığını onlarada anlattım. Halil Bey dedi ki:"Arı salkım olunca,salkıma yakın olan yerlerdeki balları tüketirler.Salkımı bozup dış çerçevelere gidemez.Ortadaki çerçevelerde bal kalmamasının sebebi budur."dedi.

Kovan içindeki fazlalık çerçeveleri aldım,dışta kalan ballı çerçeveleri yavrulu bölüme yaklaştırdım.Bölme tahtası koyarak arıyı sıkıştırdım.Her kovana kek ve şurup verdim.

Düzenlediğim kovanlarımdaki arı mevcudu,üç çerçeve ile 7 çerçeve

arasında.




Bu mini kovanım kıştan sağlam çıktı.Şimdilik durumu iyi.

İki ruşette daha yedek ana var.İki kovanında birer çerçeve arısı var.Ölmeden kıştan çıktılar,azda olsa yumurtlamışlar.Baharıda çıkarırlar...



Ruşet beş çerçevelik.Dört çerçeve arısı var,ikisi resimlerde görüldüğü gibi yavrulu.




Halil Bey ile Enver Bey, dün akşam üzeri su almaya geldiler.Çok çalışmışlar yorgunlukları yüzlerine yansımıştı.











Hiç yorum yok: