30 Ağustos 2010 Pazartesi

Uzun süredir ayrı kaldığım günlüğüme geri döndüm.
Dün gece Hasan Çınarlık hocamla sohbet ettik.Hasan bey "Kene ısırdıktan sonra yoksun,nerelerdesin"diye sordu.Bende yaz uykusuna yattığımı söyledim.
Evet yaz uykusuna yatmışım.Uyandığımda yaz bitmek üzereydi.Sonbaharın yaklaştığını gördüm.
Yaz uykusunda bir rüya gördüm.Rüyamda Kayseri-Mersin-İstanbul üçgeninde dolaşıyordum.Çok uzun bir yolculuktu.Yorulmuştum.Duracak bir yer bulamadım...Kayseri,Mersin,İstanbul yolunda karşılaştığım sorunları çözemeden uyandım.
Çok uzun süreli bir uyku oldu.Uyandığımda yaz bitmek üzere,yazın yapmam gereken işler kalmış.
Tekrar bahçeme ve arılarıma kavuştum.

Sarıca arı dışarıda duran büfenin çekmecesine böyle yerleşmişti.Bunu bal arısı yapsaydı çok sevinirdim,çünkü balından yararlanıyorum.Sarıca arının bana yararı yok,yararı olmayınca da yuvayı dağıtıp arılarını öldürdüm.
Biz, insanoğlu böyleyiz.Bize yararı olanları korur,yararı olmayanları öldürürüz.Ama onların da bu doğada yaşamaya hakları olduğunu düşünmeyiz.

3. bal süzmem.Dördüncü bal süzme işini eylül ayının sonunda yapacağım.
Daha önce balları sırlanmış çerçeveleri alıp süzmüştüm.
Arıları gezdirmediğim için,bir ay ara ile sırlanmışları alıp süzüyorum.Bal dinlendirme kazanım olmadığından süzdüğüm balları, bal süzdüğüm kazanda dinlendiriyorum.Bal süzme kazanı lazım olana kadar balı içinde bekletiyorum.









Ali Demir'in arılığı.




İkinci bal süzme.

1 yorum:

HB dedi ki...

Hocam, bir çıkıyorsunuz ortaya pir çıkıyorsunuz.